Sağlık

Mutsuzluk beyni küçültüyor

Mutsuzluk beyni küçültüyor

Mutsuzluk ve beyin arasında doğrudan ilişki var. Öyle ki uzun süreli mutsuzluk yaşayanların beyinlerinde küçülme alana geliyor. Mutluluğun, özellikle direnme eforu ve mukavemetliliği artırdığına dikkat sürükleyen uzmanlara göre mutluluk hastalık bulgularının daha az sezilmesine neden olurken, bağışıklık sistemini uyararak hastalıkların acele iyileşmesini sağlıyor.

Dünya Mutluluk Günü

Birleşmiş Milletler BM, dünya üzerindeki insanların mutluluğu anımsamaları ve kutlamaları için 2012 senesinde 20 Mart’ı “Dünya Mutluluk Günü” olarak bülten etti. BM Genel Merkezi’nin bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere aza bir hayli ülkede eğitim, kültür ve sosyal faaliyetleriyle kutlanan gün dolayısıyla muhtelif sivil toplum teşkilatları, dernek ve kuruluşlar ileti ve kutlamalar yayınlıyor.

Mutluluk, mukavemeti artırıyor

Genel olarak mutluluğun hayatı uzattığı veya hastalığı iyileştirdiğine dair bilgi bulunmadığını belirten Doç. Dr. Barış Metin, “Ancak bir hayli hastalıkta genel mutluluk seviyesinin hastalık seyri üzerine pozitif tesirleri olduğu bildirilmiştir. Mutluluk özellikle direnme eforu ve mukavemetliliği artırarak hastalık bulgularının daha az sezilmesine neden olur. Ayrıca mutluluk bağışıklık sistemini uyararak hastalıkların acele iyileşmesine neden olur.”

Mutlu insanlar daha az şikayet ediyor

Hastalansalar dahi mutlu insanların hastalığa bağlı daha az şikayet ettiklerini, hastalık bulgularını daha az sezdiklerini vurgulayan Doç. Dr. Metin, “Özellikle kanser hastaları üzerinde yapılan çalışmalar, genel mutluluk seviyeyi ile hastalıkta şikayet arasında ters güzergahlı ilişki olduğunu göstermektedir” dedi.

Uzun süreli mutsuzluk, beyinde küçülmeye yol açıyor

Mutsuzluk ve beyin arasındaki ilişkiye değinen Doç. Dr. Barış Metin, uzun süreli mutsuzluk yaşayan şahısların beyinlerinde küçülme alana geldiğini belirterek “Bu küçülme bir hayli bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Bu vaziyet, özellikle rehabilitasyon edilmeyen bunalımdaki fertler için geçerlidir. Uzun süren mutsuzluk, yaşamdan sevinç alamama ve yeis hallerine tıbbi müdahale lüzumludur. Yaşlılık yarıyılında mutsuz olma küçülmeye bağlı olarak bunamayla sonuçlanabilir” biçiminde konuştu.

Mutluluk da mutsuzluk da biliniyor

“Psikoloji, insanı mutsuz eden düşünme şekillerinin varlığını ortaya koymaktadır” diyen Doç. Dr. Barış Metin, “Bu düşünme kalıpları da genel olarak bilme yoluyla kazanıldığından, dolaylı olarak mutluluğu veya mutsuzluğun bilindiği söylenebilir. Bireyin ailede sıhhatli sosyal ilişkiler kurma, bağışlayıcı olma, şükretme gibi mutluluk verici alışkanlıkları kazanması, yaşamda mutlu olmasını sağlayabilir” diye konuştu. Doç. Dr. Barış Metin, akıl ile mutluluk arasında cılız da olsa bir ilişki olduğunu da belirterek, “Yapılan çalışmalar düşük akıllı fertlerin daha az mutlu olduğunu göstermektedir” dedi.

Emeli olan insanlar son seviye mutluluğa erişiyor

“Genel olarak mutluluğun dört çeşidi olduğu söylenebilir” diyen Doç. Dr. Barış Metin, laflarına şöyle devam etti: “Birinci çeşidi; parasal mutluluktur ve bir şeye sahip olmaktan dinlenen mutluluğu anlatır. İkinci çeşidi; şahsi özelliklerden başka bir deyişle kendini geliştirmek ve iyi özelliklere sahip olmaktan dinlenen mutluluktur. Üçüncü çeşidi; ilişkilerden dinlenen mutluluktur başka bir deyişle buna ‘hoşlanmak ve hoşlanılmaktan dinlenen mutluluk’ da denebilir. Dördüncü ve son aşama mutluluk da kendini hakikatleştirme ve dünyada var olma emelini kavramış olmaktan dinlenen mutluluktur ki buna ‘mutluluğun azami seviyesi’ de denir. Bu seviyeye erişmek için kendimizi, dünyadaki emelimizi ve kendi emellerimizi reelleştirecek uğraşları, potansiyelimizi kullanabileceğimiz etkinlikleri bulmamız gerekir. Yaşamda emelleri olan insanların bu son seviye mutluluğa eriştikleri öğrenilmektedir.”

Mutluluğu kalıcı kılmak bizim elimizde

Doç. Dr. Barış Metin, “Mutluluğu kalıcı kılmak için kısa yarıyıl parasal mutluluklar yerine manevi mutlulukları öne çıkarma, sosyal dostluk ve aile bağlarını koruma, sahip olduğumuz şeyler için şükretme ve affedici olmak lüzumludur” diyerek en çok mutlu olanların iyi ilişkiler kuran, bağışlayabilen ve şükran dinleyebilen insanlar olduğunun altını çizdi.

Sıhhatsız beslenme, mutluluk seviyesini düşürüyor

“Sıhhatlı ve balanslı bir beslenme bir hayli kronik hastalığı önlediği için uzun yarıyılda mutluluk hissini artırmaktadır” diyen Doç. Dr. Barış Metin, “Kısa süreli mutluluk ve haz için sıhhatsiz, yeterli protein, mineral ve vitamin almadan beslenme uzun yarıyılda diyabet ve obezite gibi sıhhat meselelerini doğurarak mutluluk seviyesini düşürür” ihtarında bulundu.

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı