Sağlık

Şekerin vücuda hiçbir faydası yok

Şekerin vücuda hiçbir faydası yok

Şeker günümüzde en çok harcadığımız gıda maddelerinden biri. Her gün bir hayli kere çayımıza, kahvemize attığımız şeker, yediğimiz tatlılar ve içtiğimiz gazlı meşrubatların yanı gizeme içeriğini öğrenmediğimiz kutulu besinlerde de bulunuyor. Dolayısıyla şeker harcarken yaşadığımız en büyük mesele, günde ne kadar harcadığımız mevzusunda net bir fikrimizin olmaması. Günümüzde şahıs başına vasati 10 ile 30 çay kaşığı, bir başka deyişle 40-120 gram şeker harcandığı yapılan çalışmalarda ortaya konmuş. Ancak Dünya Sıhhat Örgütü’nün raporuna göre; şekerin günlük kalori gereksinimimizin yüzde 10’undan aşırısını oluşturmaması gerekiyor. Zira fazla şekeri beden tolere edemiyor ve şeker zamanla birikim yaparak bir hayli ciddi sıhhat meselesine neden olabiliyor. Amerikan Kalp Cemiyeti’nin yayınladığı sayılara göre; günlük olarak alınabilecek şeker ölçüyü erkekler için 35 gram 150 kalori, bayanlar içinse 20 gram 100 kalori olmalı. Acıbadem Bakırköy Sağlık Kurumu Beslenme ve Perhiz Uzmanı Ayça Güleryüz fazla şeker harcayanların karşı karşıya kaldıkları tehlikeleri şöyle sıraladı.

Bedene hiçbir yararı yok

Şeker; şeker pancarından elde edilen, “beyaz şeker” olarak adlandırdığımız ve yarı yarıya fruktoz ile glukozdan oluşan bir bileşik. Protein, yağ, vitamin ve mineral gibi hiçbir gıda öğesi kapsamıyor. Posa içeriği de olmayan boş kalori gerçeğinde. Beslenme ve Perhiz Uzmanı Ayça Güleryüz bu sebeple arıtılmış edilmiş beyaz şekere bedenin hiç lüzumu olmadığına dikkat sürükleyerek laflarına şöyle devam etti: “Arıtılmış şeker ve çoğu yiyeceğin içinde bulunan yüksek oranda fruktoz kapsayan darı şurupları bedenimizde karaciğer tarafından metabolize ediliyor. Bu da karaciğerin daha fazla çalışması anlamına geliyor. Bunun aksine günlük olarak harcadığımız ve nitelikli karbonhidrat kaynağı olarak adlandırdığımız hububatlar ile baklagillerden aldığımız şeker ise yalnızca glukoza dönüşerek bedenin her hücresinde kullanılıyor. Dolayısıyla nitelikli karbonhidrat kaynakları, başka bir deyişle hububatlar ile baklagiller arıtılmış şeker veya fruktoz şurupları gibi hem boş enerji kaynağı değil, hem de bedene hasar vermeden şeker gereksinimimizi karşılıyor.”

Ciltte buruşukluk sebebi

Şeker molekülleri bedende fazla ölçüde bulunduğunda proteinlere bağlanarak proteinin yapısını değiştiriyorlar ve bu vakaya da “glikasyon” sınıyor. Bu birleşme neticeyi cildin en ehemmiyetli yapıları olan kollajen ve elastin proteinleri hasar görebiliyor. Cildin esnekliğini ve sıkılığını sağlayan elastin ile kollajenin şeker molekülleri tarafından zarar görmesi de ciltte sarkma, buruşukluk ve yüzeyde bozulmalara neden olabiliyor.

Belleği zayıflatıyor

Avustralya Milli Üniversitesi’nde yapılan çalışmaya göre; kan şekerinin uzun zaman olağan bedellerin üzerinde izlemesi neticeyi bu şahıslarda beynin küçülme tehlikeyi olağan fertlere göre daha fazla oluyor. Avusturalya Milli Üniversitesi’nden araştırmanın sahibi Profesör Dr. Nicolas Cherbuin beyinde belleği oluşturan kısımlarda oluşan küçülmenin de hafıza meselelerini ortaya çıkarabileceğini belirtiyor. Fazla şeker tüketimi ayrıca dikkat noksanlığı ve bilme eforluğu da yapabiliyor.

Kanser tehlikesini artırıyor

Amerika Perhiz Rehberi’nin 2010 seneyi raporlarında, perhizle alakalı 5 kronik hastalığın varlığından laf edilmiş. Bu hastalıkların en ehemmiyetlilerinden biri ise kanser. Natürel olarak şeker kapsayan hububatlar, süt ve süt mahsulleri, kurubaklagiller aynı zamanda kansere gözetici olarak vazife yapan vitamin, mineral, antioksidan ve fitokimyasallar gibi maddeler kapsıyorlar. Bunun aksine sofra şekeri boş kalori olmasının yanı gizeme hiçbir gözetici madde kapsamıyor. Üstelik yüksek şeker alımı insülin mukavemeti ve obeziteyi tetikleyerek indirekt olarak meme kanseri gibi bazı kanserlerin riskini çoğaldırıyor. Yapılan çalışmalarda yiyeceklerin glisemik yükü ile meme, kolorektal, endometrium ve pankreas kanserleri arasında pozitif ilişki tespit edilmiş.

Bedenin korunma sistemini zayıflatıyor

Bağışıklık sistemimizin ehemmiyetli bir parçası olan eritrosit hücreleri, C vitamini ile şeker moleküllerinin yarışı arasında kalabiliyor. Şeker ile eş molekül yapısına sahip olan C vitamini şekerin fazla tüketimi neticeyi bağışıklık hücreleri tarafından kullanılamıyor ve bağışıklık sistemini zayıflatmaya neden oluyor. Bunun neticesinde da hastalıklara tutulma tehlikeyi daha da yükselmiş oluyor.

Diş çürüklerine neden oluyor

Ağzımızda pek çok değişik bakteri yaşıyor. Bunlardan kimileri dişlerimize fayda sağlarken, kimileri ise zarar veriyor. Kolay şekerlerle beslenen hasarlı bakteriler fırçalama veya tükürük ile arınılmazlarsa şekeri isyankarda dönüştürerek ağzımızın içinde asidik bir etraf oluşmasına yol açıyor. Bu asitlerin diş minesinin en üst katmanında yer alan ve dişlerimizin korunmasını sağlayan neticeyi de diş çürükleri oluşuyor.

Obeziteye yol açıyor

Günümüzün ehemmiyetli hastalıklarından biri olan obezitenin esas sebebi, fazla şeker harcamak. Yapılan çalışmalar sarihçe gösteriyor ki fazla ölçülerde ve sürekli olarak şeker harcandığında karaciğer şekerin bileşeni olan fruktozu yağ olarak depoluyor. Bunun neticesinde da özellikle bel etrafında yağlanma süratle çoğalıyor.

Karaciğer yağlanmasını tetikliyor

Karaciğerde fazla trigliserid birikimi yağlı bir karaciğere sahip olmanıza neden olabiliyor. Yapılan çalışmalar da gösteriyor ki fazla fruktoz tüketimi trigliseridlerin yükselmesine yol açarak karaciğer yağlanmasını tetikleyebiliyor. Ayrıca fazla şeker tüketimi neticeyi kilo çoğalışı ve bunun neticesinde obezite ile mukavemeti de karaciğer yağlanmasını tetikleyebilen öteki unsuru oluşturuyor.

Kalbe hasar veriyor

Institute of Medicine’ın raporuna göre şeker makûs kolesterol olarak öğrenilen LDL ve trigliseridlerin yükselmelerine neden olarak damar tıkanıklığına yol açabiliyor. Damarların içindeki bu parçacıkların çoğalması da kalp krizi tehlikesini yükseltiyor.

Mutsuzluk sebebi

Şeker, “mutluluk hormonu” olarak öğrenilen serotonin hormonunun salgılanmasını tetiklediği için sevinç verici özelliği şahıslarda bağımlılık yaratabiliyor. Beyinde bağımlılık yaratan tesiri de içinde şeker olan gıdalar harcanmadığı zaman mutsuzlukla sonuçlanabiliyor. Zira bağımlılık sebebiyle en minik bir meselede gerektiğinden fazla şeker ve tatlı harcamak zamanla kilo alımına, bu tablo da mutsuzluğa çekiyor.

İnsülin mukavemetine neden oluyor

Bedenimizdeki en ehemmiyetli hormonlardan biri olan insülin kan şekerini tertip etmeye dayanakçı oluyor. İnsülin mukavemeti; kandaki şekerin hücre içerisine girmesi neticesinde kullanılamaması demek. Yapılan bir hayli çalışma şeker tüketiminin insülin mukavemetine yol açtığını gösteriyor. İnsülin mukavemeti oluşan bireylerde de metabolik belirti, obezite, tip 2 diyabet ile kalp damar hastalıkları tehlikeyi çoğalıyor.

Şeker bedene girdiğinde neler yapar bir de izleyelim:

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı